4 Eylül 2013 Çarşamba

Tavsiyeme uymayın ama,uyuyamamak güzel şeydir bazen...

      Tavsiyeme uymayın ama,uyuyamamak güzel şeydir bazen.Uzanırsınız yatağınıza,bakmaya başlarsınız tavana.Renkli gelecek yada renksiz geçmişin düşünceleri akaaar gider uzun zaman. Bakar,bakar ve yine bakarsınız tavana.Sonra merak edersiniz ve "Neden uyumadım acaba?" diye geçer içinizden. Birden saati merak edesiniz. İki saatten fazla olmuştur tavana bakalı."Varya ne tavanmış arkadaş ben ona baktım o da bana, hiç usanmadı " diye geçirirsiniz aklınızdan ve hafif bi gülümseme. Kalkar bi su içersiniz.Tekrar uzanırsınız ama bu sefer de bi ses yatırmaz sizi. "Guur, guur" diye midenizden gelen bu ses size ihtiyacı olduğunu söylemektedir  Tekrar mutfaga bakalım.ışığı açmadan dolabı açarsınız, akşamdan kalma yemeği ısıtırsınız(şansa mercimek çorbası süper gidiyor  ) ve yanına ufak tefek bişeyler, sonrası ise tabiki çay  Benden duymuş olmayın ama gece yemeğinden (bizim oralarda GEBER YAT yemeği denir  ) sonra da çay çok iyi gidiyor.Ancak şöyle bi kusuru var. Çay içtiniz sonuçta. Var olan ufacık uyku parçasınıda yolladınız düşleriniz arasına.

      Tavsiyeme uymayın ama,uyuyamamak güzel şeydir bazen. "Napsakta uyusak?" dersiniz kendinize. "slow şarkı dinlesek?" dersiniz. Ancak tecrübeleriniz bunun işe yaramadığını göstermektedir."Kitap okusak?" der birisi derinlerden, ancak bunun da ,renkli yada renksiz düşünceler tireninin, beyninizi ezip geçmesinden başka bir işe yaramadığını çoktan tecrübe etmişsinizdir.Yatak,masa,elbise dolabı,halı ve kitaplardan başka birşey bulunmayan odanıza bakarsınız boş boş.Ha bide bilgisayar var tabi  Neyse otururken aniden gıcıklanır boğazınız. "Hay aksi" dersiniz. Birden öksürürsünüz dibinden dibinden. Yine mutfaga 
Dolap açılır ve öksürük şurubu bir tatlı kaşığına güzelce dökülür. Rengi de çekicidir bayağı. İçince
çilek tadı verecekmiş gibidir. Bi heves dökülür boğazdan aşağı ve "Anaaaam" dedirtir size alçak bi sesle  Ancak kendisi içerde uyumaktadır. "Ulan şurup sende hayat gibisin. Güzel görünüyorsun ama tadın acıymış..." diye iç geçirirsiniz.Boş oturmak üzere tekrar odaya 

      Tavsiyeme uymayın ama,uyuyamamak güzel şeydir bazen.Öyle oldu böyle geçti derken bakarsınız sabaha bi saat kalmış. "Hadi yine iyisin. Neredeyse bu gecede geçti" dersiniz.Bu arada aklıma diğer odada duran gitar geldi. Alıp gece gece çalsam mı acaba  Bangır bangır bağırırdım varya ne rahatlardım. Komşularda ellerinde et bıçağı ile gelip "Son şarkını söyle bre meel'un" derlerdi  Neyse bi türlü sabah gelir sonunda. Pencereden dışarı baktığınızda yeni gün doğmaktadır. Yeni gün demek yapacak iş demek  İşte bu güzel. Gidilmesi gereken yerler,alınması gerekenler,yapılması gerekenler derken yorgun bi şekilde eve dönmeyi ve gece uyumayı dilemek ise bir umut. Unutmayın; Umut, uyanık adamın rüyasıdır.


Makinahmet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder